- ara vermeden
зэпымыоу
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
ara vermek — yeniden başlamak için bir işi bir süre bırakmak, durmak Sabahtan beri ara vermeden yağan sessiz, ince nisan yağmuru. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluk aldırmamak — ara vermeden çalıştırmak, vakit bırakmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
harıl harıl — ara vermeden çalışma … Beypazari ağzindan sözcükler
arasız — zf. Sürekli olarak, arkası kesilmeden, ara vermeden, müstemirren, vira … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardı ardına — zf. Ara vermeden, aralıksız olarak, sürekli bir biçimde Ardı ardına bir sürü şikâyet sıraladı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir dikişte — zf. Ara vermeden (içmek) … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir nefeste — zf. Ara vermeden (içmek, konuşmak) … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyuna — zf. 1) Ene dik olarak, boyunca, uzunlamasına, tulani Hızlı adımlarla caddeyi boyuna yürüyorlar. H. Taner 2) (bo yuna) Ara vermeden, durmaksızın Doktor Haldun lakırtıya ondan evvel yakalanmış, boyuna anlatıyordu. M. C. Kuntay … Çağatay Osmanlı Sözlük
durmadan — zf. Ara vermeden, kesintisiz, sürekli Bir boş arsada davul zurna ile durmadan hora tepiliyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasılasız — sf. 1) Kesintisiz 2) zf. Durmadan, ara vermeden, biteviye Biraz durursa yere yıkılacağını sanarak fasılasız yürüyordu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
gece gündüz — zf. Her zaman, ara vermeden, aralıksız, geceli gündüzlü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gece gündüz dememek … Çağatay Osmanlı Sözlük